Zeynel Balcı: “Yükselemeyen Borsa Düşer”
Borsa İstanbul’da yaklaşık 10 aydır süren düşüş eğilimi, ucuz ve primsiz görünümle birlikte daha derin kayıpları engellese de, üst taraflı bir hareketi destekleyecek güçlü beklentilerin hâlâ oluşmamış olması dikkat çekiyor. Uzman yorumcu Zeynel Balcı, son beş haftadır devam eden yabancı alımlara karşın BIST 100 Endeksi’nin güç kazanamamasını, yerli yatırımcı katkısının zayıf kalması ve yabancı girişlerin şimdi kâfi hacme ulaşamamasıyla açıklıyor.
Haber Akışı Ağır, Piyasa İstikamet Arıyor
Piyasalar ağır haber akışıyla taraf bulmaya çalışırken, Borsa İstanbul’da sert satışların akabinde gelen reaksiyon alımları direnç düzeylerinde satışlarla karşılaşıyor. Yurt dışı borsalardaki yükselişten de takviye alan reaksiyon alımları, güçlü direnç noktaları aşılamadığı için kısa müddette kâr realizasyonlarıyla sonlanıyor. Balcı’ya nazaran, “yükselemeyen borsa düşer” anlayışı yine hakim olmaya başladı ve bu durum denetimli bir geri çekilmeyi beraberinde getirdi.
Fiyat/Kazanç Oranları Artıyor, Ucuzluk Tartışmalı
BIST 100 endeksinde hâlâ ucuzluk algısı sürse de, bu tarif artık daha çok “primsiz” tabiriyle yer değiştirmiş durumda. Balcı, bu noktada fiyat/kazanç (F/K) oranlarının son periyotta artış gösterdiğine dikkat çekiyor. 2025 yılı üçüncü çeyrek bilançoları zayıf gelirken, birçok şirket düşük kâr ya da ziyan açıkladı. Bu durum pay fiyatları düşmesine karşın F/K oranlarını yükseltti. Endeksin F/K oranı şu sıralar 12 düzeyinin üzerine çıktı. Halbuki bu sayı 2023 yılında 5’li düzeylerdeydi.
Balcı’nın sözüyle “ucuzluk sırf fiyatla ölçülmez, bilançolar da birebir derecede kıymetli.” Enflasyon muhasebesi ve yavaşlayan iktisat bilançolardaki makûs performansın temel nedenleri ortasında yer alıyor.
Faiz Düşmeden Borsa Toparlanamaz
Yüksek faiz oranları yatırım tercihlerinde TL mevduatları ve risksiz getiri araçlarını ön plana çıkarıyor. Bu da Borsa İstanbul’a olan ilgiyi zayıflatıyor. 22 Mayıs’taki TCMB Enflasyon Raporu sunumunda yıl sonu enflasyon varsayımı yüzde 24 düzeyinde sabit tutuldu. Lider Fatih Karahan’ın açıklamalarında mayıs ayı enflasyonunun nisan ayına nazaran daha düşük geleceğine dair sinyaller yer aldı. Fakat Balcı’ya nazaran, faiz indirimi için bu datalar tek başına kâfi değil. Morgan Stanley haziran ayında bir faiz indirimi beklese de, karar büyük ölçüde mayıs enflasyonu sonrası şekillenecek.
Altın, Döviz ve Konut: Alternatif Yatırımlar Hâlâ Cazip
Yüksek faiz ortamında yatırımcıların rotasını altın ve dövize çevirdiği görülüyor. Dış piyasada ons altın yükselirken, içeride dolar/TL kurunun artması yatırımcılara gerçek getiri sağladı. Konut piyasasında ise satışlarda kısmi canlanma gözlense de fiyat artışları enflasyonun gerisinde kaldı. TCMB’nin açıkladığı konut fiyat endeksi yıllık bazda %32,9 artarken gerçek olarak %3,6 düşüş gösterdi. Dövizde ise Euro tercih eden yatırımcılar, son periyotta dolara kıyasla daha düzgün getiri elde etti.
Yabancı Alımı Sürüyor Fakat Yetmiyor
Borsa İstanbul’da yabancı yatırımcıların ilgisi son beş haftadır artıyor. TCMB bilgilerine nazaran 16 Mayıs haftasında yabancı yatırımcılar 245 milyon dolarlık pay senedi ve 1,87 milyar dolarlık tahvil alımı gerçekleştirdi. Son iki haftada toplam tahvil bono alımı 2,8 milyar doları aştı. Lakin tüm bu alımlara karşın BIST 100 hâlâ dirençleri aşmakta zorlanıyor. Yerli yatırımcının eksikliği hissediliyor.
Aynı hafta içinde TCMB brüt rezervleri 1,3 milyar dolar artışla 145,7 milyar dolara yükselirken, swap hariç net rezervler 20,4 milyar dolara çıktı. Son iki haftada rezerv artışı 7 milyar doları geçti. Bankalardaki yerleşik döviz mevduatı ise 1,5 milyar dolar azalarak 191 milyar dolara geriledi. Bu, yüksek faizle birlikte TL’ye geçişin sürdüğünü gösteriyor.
Dirençler Aşılamadı, Güçlenme Sinyali Zayıf
BIST 100 Endeksi’nde 9.300 ve 9.050–9.100 düzeyleri birinci dayanak olarak izlenirken, 9.550 ve 9.780–9.830 düzeyleri ise kıymetli direnç noktaları olarak öne çıkıyor. Balcı’ya nazaran bu takviyelerden sonlu reaksiyon alımları gelse de, endeksin kalıcı bir güç kazanması şimdilik sıkıntı görünüyor.
