UBS Raporu Türkiye: Dolar Milyarderleri Arttı, Halk Yoksullaştı
PARA ANALİZ- Türkiye, 2024 yılında dolar milyoneri sayısını en fazla artıran ülke oldu.
İsviçre merkezli UBS’in yayımladığı Küresel Zenginlik Raporu 2025’e nazaran, bir yılda 7 bin kişi dolar milyoneri statüsüne geçti. Uzmanlar bu tabloyu “trajik bir çelişki” olarak yorumlarken, “enflasyonla çaba ismi altında izlenen iktisat siyasetlerinin kazananı muhakkak: sermaye sahipleri” dedi.
Yüksek Faiz, Düşük Kur: Dolar Milyonerlerinin Yeni Oyunu
Ekonomistler, yüksek faiz siyaseti sayesinde 1 milyon liranın aylık getirisi %53’ü, yani 39 bin lirayı bulduğunu belirtiyor. Bu da yıllık bileşik getiride yarım milyon liraya yakın çıkar manasına geliyor.
Ayrıca, 2023’te 100 bin dolarını 20 TL’den bozduran bir kişi, faizle kazandığı TL’leri tekrar düşük kurdan dövize çevirerek en az 115 bin dolara ulaştı. Tıpkı döngüyü gerçek vakitte yapan birtakım yatırımcılar 150 bin dolara kadar çıkabildi.
Bu stratejiyle, yalnızca oturduğu yerden gelir elde eden varlıklı kesim, iktisattaki kriz devrini “fırsat” olarak kullanmış oldu.
Siyaset Gündeminde Yok, Meğer Asıl Öncelik Bu Olmalıydı
Uzmanlara nazaran bu tablo, “sadece ekonomik değil, tıpkı vakitte politik bir kriz.” Zira gelir dağılımındaki uçurum derinleşirken, siyaset gündeminde bu meseleler yer almıyor.
“Ülke aylardır koltuk arbedesi yapıyor. En büyük öncelik bu adaletsizlik olmalıydı” diyen ekonomistler, toplumun büyük çoğunluğunun ağır enflasyon yükü altında ezildiğini, fakat paradan para kazananların daha da zenginleştiğini vurguladı.
TÜİK Datalarıyla Çelişen Zenginleşme
UBS’in raporunda Türkiye açık orta birinci olurken, TÜİK’in Gelir Dağılımı İstatistikleri bu tabloyla örtüşmüyor.
TÜİK’e nazaran, 2024 yılında en güçlü yüzde 10’luk kısmın toplam gelirden aldığı hisse azalmış gözüküyor (%32,9). Lakin dolar milyoneri sayısındaki bu rekor artış, datalar ortasında tutarsızlığa işaret ediyor.
Ekonomistlerin değerlendirmesine nazaran, “enflasyonla çaba mazeretiyle yapılanlar, gelir adaletsizliğini daha da artırdı. Bu sonuç, milyonlarca insanın alım gücünün erimesiyle direkt alakalı.”
